İyi Olma Sanatı
- Elif Çelebi
- Aug 18
- 1 min read
Hepimiz hayatın farklı dönemlerinde “iyi olma” çabasının içinde buluyoruz kendimizi. Kimimiz için bu, sağlıklı beslenmek ve spor yapmakla; kimimiz içinse daha çok sevilmek, kabul görmek veya huzurlu hissetmekle ilişkili. Ancak iyi olma hâli sadece dışsal koşulların değil, içsel bir sanatın da ürünü.
Terapist olarak söylemem gerekirse iyi olma, tamamen kusursuz bir hayat sürmekten değil, yaşamın iniş çıkışları karşısında kendine şefkatle yaklaşabilmekten geçer. Zihnimizdeki eleştirel ses çoğu zaman “yetersizsin” derken, iyi olma sanatı bize “olduğun hâlinle yeterlisin” diyebilmeyi öğretir.
Bu sanat üç temel adım üzerine kuruludur:
Farkındalık
İyi olma hâli, önce kendimizi duymakla başlar. Gün içinde hislerimize, düşüncelerimize ve bedenimize kulak vermek, ihtiyacımızı tanıyabilmemizi sağlar. Farkındalık, içsel pusulamızdır.
Kabul
Çoğu zaman “keşke öyle olmasaydı” diye direnç gösteririz. Oysa kabul, acıyı yok etmez ama yükünü hafifletir. Kendimizi ve yaşamımızı oldukları hâliyle görebildiğimizde iyileşme için bir kapı aralanır.
Kendine Şefkat
İyi olma yolculuğunun en önemli boyutu şefkattir. Kendimizi eleştirmek yerine desteklemeyi, hata yaptığımızda yargılamak yerine öğrenme fırsatı olarak görmeyi içerir. Şefkat, ruhun ilacı gibidir.
Sonuç olarak; iyi olma sanatı, sürekli mutlu olmaya çalışmak değil, hayatın dalgalarıyla birlikte dengede kalabilmeyi öğrenmektir. Tıpkı bir ressamın her fırça darbesiyle tabloyu şekillendirmesi gibi, biz de her küçük öz-şefkat adımıyla içsel dünyamızı renklendiririz.

Comments